6 binden fazla sulak alan tescillendi
ANKARA (İGFA)– Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Savunma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün (DKMP) sulak alanların korunmasına yönelik yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Yımaklı, Dünya Savaşı sonrasında biyolojik açıdan en verimli ekosistemler olan sulak alanların değerine vurgu yaptı. yağmur ormanları hem ekolojik istikrarın sağlanması hem de biyolojik çeşitliliğin korunması açısından önemlidir. Dikkat çeken Yumaklı, bu alanların birçok işlevi olduğunu belirtti.
Bakan Yumaklı, sulak alanların temel işlevlerinin içme suyu sağlama, taşkın kontrolü, yeraltı suyunu besleme, sediment ve besin depolama, iklim değişikliği kontrolü, doğal arıtma, tarım, hayvancılık, balıkçılık, sazlık, turizm, milli güvenlik, kültürel kullanım ve kültürel kullanım olduğunu ifade etti. Rekreasyon alanları. listelenmiş. Bu alanların yeraltı suyunu beslediğini, yer altı suyunu dengelediğini, taşkın suyunu depoladığını, taşkınları kontrol ettiğini ve kıyılara deniz suyu girişini engelleyerek bölgenin su rejimini düzenlediğinin altını çizen Yumaklı, şu ifadeleri kullandı:
“Sulak alanlar, bulundukları bölgedeki nemi arttırarak başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim unsurları üzerinde olumlu etki yapmakta, bölgedeki tarımsal üretimin niteliğinin ve büyüklüğünün artmasına yardımcı olmaktadır. Bu bakımdan sulak alanların korunması ve geliştirilmesi, insanlarımıza yeterli su temininin sağlanması açısından en önemli sorumluluklarımızdan biridir. Bu misyonu yerine getirmek amacıyla Türkiye, 1994 yılında Sulak Alanları Koruma Sözleşmesi’ne (Ramsar Sözleşmesi) taraf olmuş ve toplam 184 büyüklüğünde 14 sulak alanı (Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü ve Göksu) koruma altına almıştır. 30 yıllık dönemde bin 487 hektar. Delta, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü ve Gediz Deltası, Yumurtalık Lagünü, Meke Gölü, Kızören Düdeni, Kuyucuk Gölü ve Nemrut Kalderası) Ramsar Alanları olarak sözleşme listesine dahil edilmiştir.
SULAKLARIN KORUNMASI
Sulak alanların dünya çapında korunması gereken doğal varlıklar olarak kabul edildiğini vurgulayan Yumaklı, Türkiye’de sulak alanların korunması konusunda son 22 yılda yoğun çalışmalar yapıldığını ve bu çalışmaların artarak devam ettiğini belirtti.
Bakan Yumaklı, 2002 yılında yapılan mevzuat değişikliğiyle sulak alanların doldurulmasının ve kurutulmasının yasaklandığını hatırlatarak, “Aynı yıl Sulak Alanların Korunmasına Dair Yönetmelik yürürlüğe girdi. Sulak Alanların Korunması Hakkında Yönetmelik ile önemli bir adım atıldı; sulak alanların koruma ve kullanım unsurları, koruma bölgelerinin belirlenme ve uygulama esasları, Ramsar Alanlarının ilan süreci ve Ulusal Sulak Alan Kurulu’nun misyonu ve çalışma yöntemleri belirlendi. “Yönetmelik ile oluşturulan Ulusal Sulak Alan Komitesi, ülkemizde hem sulak alanlarla ilgili hem de doğa koruma başlığı altında ilgili kurumların oluşturduğu ilk komite olmuştur.”
Yumaklı, Türkiye’de Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan 14 alan dışında, 59’u ulusal öneme sahip, 47’si yerel öneme sahip sulak alan olmak üzere toplam 1 milyon 161 bin 205 hektar büyüklüğünde 120 sulak alanın koruma altına alındığını ifade etti. ilan edilerek koruma altına alındığını ve son 5 yılda DKMP Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalarla ulusal sulak alan envanterinin tamamlanma aşamasına geldiğini belirtti.
ULUSAL SULAK YÖNETİM BİLGİ SİSTEMİ
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, yine DKMP Genel Müdürlüğü tarafından kurulan “Ulusal Sulak Alan Yönetim Bilgi Sistemi (SAYBİS)” ile tüm sulak alanların kayıt altına alındığına dikkat çekerek, şu bilgileri paylaştı:
“Bugüne kadar toplam büyüklüğü 1,6 milyon hektar olan 6 bin 418 sulak alanı sisteme kaydettik. Kısa adı SAYBİS olan sistem ile ülkemizde kayıtlı tüm sulak alanların bilgileri burada toplanarak kamuoyuna sunulmaktadır. Bu sistem sadece bir envanter içermiyor, aynı zamanda sulak alan statüsünde verilen sulak alan faaliyetlerine ilişkin izinler de burada yürütülüyor. Ayrıca halkımız sulak alan başvurularını e-Devlet üzerinden hızlı bir şekilde yapabilmektedir.
Sulak Alan Yönetim Planları, 1999 yılından bu yana Ramsar Sözleşmesi’nin ‘sulak alanların akılcı kullanımı’ ilkesi kapsamında Bakanlığımızca hazırlanmaktadır. Sulak alan yönetim planı, o alanın korunması ve kullanılmasına ilişkin genel ilkeleri belirlemektedir. Ayrıca planlarda sulak alanların sorunlarının çözümüne yönelik katılımcı bir yaklaşım ve tüm çıkar gruplarına çeşitli sorumluluklar yükleyen faaliyetler yer alıyor. Sulak Alan Yönetim Planları 1999 yılından bu yana DKMP Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıyor. “Bu tarihten bu yana 76 sulak alanın yönetim planı hazırlandı.”
REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI
DKMP Genel Müdürlüğü tarafından bozulan sulak alanlarda rehabilitasyon çalışmaları yürütüldüğüne işaret eden Bakan Yumaklı, Kayseri’de Sultan Sazlığı, Antalya’da Avlan Gölü, Konya’da Ereğli Sazlığı ve Afyonkarahisar’da Karakuyu Sazlığı’nda rehabilitasyon çalışmalarının yürütüldüğünü belirtti. Geçmişte kirlilik sorunları vardı.
Düzce’deki Efteni Gölü’nde rehabilitasyon çalışmalarının 2024 yılında başlayacağını açıklayan Yumaklı, sulak alanlarda ekoturizmin desteklenmesi, araştırmacılara açık hava laboratuvarlarının sağlanması ve yerel ekonomiye katkı sağlanması amacıyla DKMP Genel Müdürlüğü tarafından ziyaretçi merkezleri inşa edildiğinin altını çizdi. Bu kapsamda 2002 yılından bu yana 55 sulak alana inşa edilen tesislerle bu alanların halkın yararlanabileceği ekoturizm merkezleri haline geldiğini belirten Yumaklı, sulak alanların korunması ve geliştirilmesi için yeni projeleri hayata geçireceklerini sözlerine ekledi.